“Tüm nesnelere sevgiyle yaklaşan ressam”
(1924, Ayvalık – 1994, İstanbul), Türk ressamdır. Türk resim sanatının önemli temsilcilerinden biri olarak kabul edilir. Çalışmalarında genellikle Ege kıyılarının insanlarını, doğasını ve yaşamını işlemiş; figüratif resimleriyle tanınmıştır. Ayvalık doğumlu olması, eserlerine Ege’nin karakteristik renklerini ve dokusunu taşımasında etkili olmuştur.
Hayatı
•Doğum ve Eğitim:
Abdurrahman İzzet Bey ve Fatma Nigar Hanım’ın oğlu olarak 1924’te Ayvalık’ta doğan Günsür, 1931’de İstanbul Kadıköy’deki Cevizli İlkokulunda eğitim hayatına başladı.
Günsür, ilk resim bilgilerini edindiği, amatör bir ressam olan babasının 1937’de vefat etmesinin ardından, ablası Mevhibe ve eniştesiyle birlikte gittiği İzmir’de Namık Kemal Lisesi’ne devam etti. Lise ikinci sınıftayken okuldan ayrılarak ressam olma hayaliyle İstanbul’a dönen sanatçı, 1942’de Istanbul Güzel Sanatlar Akademisi’ne girdi. Akademide Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun öğrencisi olan sanatçı, 1948’de birincilikle eğitimini tamamladı.Akademideki arkadaşlarıyla Onlar Grubu’nun kurulmasına katkıda bulunan Günsür, 1948’de Fransız hükümetinden aldığı bursla Paris’e gitti.
•Yurtdışı Deneyimi:
PARİS’TEN YOLLADIĞI ESERLERİYLE 1951’DE İLK SERGİSİNİ AÇTI
Başarılı sanatçı, Paris’te geçirdiği 4 yılda Fernand Leger ve Andre Lhote atölyelerine izleyici olarak katıldı. Büyük müzelerde yer alan yapıtları yakından inceleyen ve bir süre kopyalar yapan, siyah-beyaz krokiler oluşturan sanatçı, 1951’de Paris’ten gönderdiği resimlerle, İstanbul Maya Galerisi’nde ilk kişisel sergisini düzenlendi.
•Sanat Hayatı: Günsur, Türkiye’ye döndükten sonra öncelikle Izmit’te askerlik hizmetini tamamladı. Zonguldak’ta resim öğretmeni olarak 1954’te göreve başlayan sanatçı, kömür işçilerini konu alan resimler yaptı. Günsür, bu eserlere yer verdiği ikinci kişisel sergisini, 1957’de Istanbul’da Türk-Alman Kültür Merkezi’nde açtı. Öğretmenlik görevinden 1958’de ayrılan usta ressam, İstanbul’a döndü.
Günsür, 1961’de tamamladığı “Gökyüzü” adlı yapıtıyla 1963’teki 24. Devlet Resim ve Heykel Sergisi’nde birincilik ödülünü aldı, aynı yıl İstanbul Manifaturacılar Çarşısı için bir mozaik pano yaptı.
Figüratif tarzı ve renk kullanımındaki ustalığı ile Türk resim sanatına önemli katkılarda bulundu.
1972’DE, “YILIN RESİM SANATÇISI” SEÇİLDİ
Yeniden öğretmenlik mesleğine devam eden usta ressam, 1972’de Milliyet Sanat dergisi tarafından “Yılın Resim Sanatçısı” seçilirken 1973’te düzenlenen Cumhuriyet’in 50. Yılı Resim-Heykel Yarışması’nda, “Atatürk ve Cumhuriyet Ödülü”nü kazandı.
Yurt dışında gerçekleşen Çağdaş Türk Sanatı sergilerine resimleriyle katılan usta sanatçı, 1983 ve 1988’de İstanbul’da, 1984’te ise Ankara’da kişisel sergi açtı ve karma sergilere katıldı.
Resim öğretmenliği görevinden emekliye ayrılan Nedim Günsür’ün başlıca resimleri Ankara ve İstanbul Resim ve Heykel müzelerinde, bazı taşra galerilerinde, resmi ve özel koleksiyonlarda, çeşitli kurum ve kuruluşlarda bulunmaktadır.
“Günsür’un resmi ; siyah beyaz başlayıp renkli sona eren bir film gibidir ”
Şair ve yazar Turgay Gönenç, bir açıklamasında, Günsür’ün resmini şöyle anlatmıştı “Nedim Günsür’ün resim macerası, siyah beyaz başlayıp, renkli sona eren bir film gibidir. Ressamlığının ilk yıllarında, o zaman da tutucu olan bu adam, Cezayir Savaşı, kıyımlar, patlayan maden ocaklarını çizip boyadı; renkli siyahlar ve grinin bin bir tonunu kullanarak… Çok cesur, o zamanın Türkiye resmi için çok yenilikçi bir kompozisyon ve kadraj anlayışıyla resimler yapmıştır.”
Sanatçı, 13 Kasım 1994’te İzmir’de yaşama veda etti.
Sanatçının eserlerinden bazıları şunlar:
Petnahor’da Kamp (1947), Yoğurtçu Parkı (1947), Kahve (1946), Nalbant (1947), Bahçe (1947), Korkan Adam (1949), Kostüm Giyenler (1951), Madenci (1960), Savaş Canavarı (1960), Onuncu Köy (1963), Cezayir Savaşı (1960), Dalyan (1968), Gecekondu Yıkımı (1970), Gurbetçiler (1978), Baloncu (1987), Kızamık (1970)
Sanat Tarzı ve Temaları
•Figüratif Sanat: İnsan figürlerini ve günlük yaşamı yansıttığı resimleriyle dikkat çeker.
•Ege’nin Renkleri: Doğduğu yer olan Ayvalık’ın doğal güzellikleri ve kültürel unsurları, sanatının temel ilham kaynaklarındandır.
•İnsana ve Doğaya Duyarlılık: Eserlerinde sade, samimi ve doğal bir anlatım vardır. Köy yaşamını, işçileri, deniz insanlarını ve doğayı işlerken gerçekçi ama aynı zamanda duygusal bir yaklaşım sergiler.
Önemli Eserleri
•Eserlerinde genellikle balıkçılar, zeytin işçileri, köy kadınları ve Ege’nin manzaralarını işler. Renkleri canlı ve etkileyici bir şekilde kullanarak, izleyiciyi Ege’nin sıcak atmosferine taşır.
•Manzaralar: Zeytinlikler ve deniz manzaraları, onun resimlerinde sıklıkla görülen temalardır.
Ölümü ve Mirası
1994 yılında İstanbul’da vefat eden Nedim Günsur, arkasında zengin bir sanat mirası bırakmıştır. Eserleri, Türk resim sanatında önemli bir yere sahiptir ve halen birçok sanatsever tarafından büyük bir ilgiyle takip edilmektedir.
Nedim Günsur’un sanatı, hem doğduğu topraklara olan bağlılığını hem de insana ve doğaya duyduğu derin sevgiyi yansıtır. Onun resimleri, Türk resim sanatında unutulmaz bir iz bırakmıştır.